Üyelik İşlemleri
Şifremi Unuttum
Sepetim
Filtre
Seçilen Filtreler
{{ SELECTED.TEXT }}
{{ FILTERS.VARIANTS.TYPE1_NAME }}
{{ FILTERS.VARIANTS.TYPE2_NAME }}
Marka
Yazar
{{ FILTER.NAME }}
Fiyat
Seç ve Sepete Ekle
Görünüm :

Otomasyon ve PLC: Endüstrideki Dijital Dönüşümün Anahtarı


Günümüz iş dünyası, giderek artan teknolojik gelişmeler ve küresel rekabetle şekilleniyor. Bu bağlamda, fabrikalar ve üretim tesisleri, daha etkili, hızlı ve hatasız iş süreçlerini benimsemek zorunda kalıyor. İşte bu noktada, insan gücünün yanı sıra makineleşme ve otomasyon sistemleri devreye giriyor. Otomasyon, üretim süreçlerini daha da optimize ederek ön plana çıkıyor.
 

Otomasyonun yükselişi, endüstriyel dünyada devrim niteliğinde bir değişikliğe işaret ediyor. Otomasyon sistemleri, işletmelerin üretim verimliliğini artırmasına, iş maliyetlerini düşürmesine ve rekabet avantajı elde etmesine yardımcı oluyor. Bu sistemler, insan gücünün yerine geçmek yerine, onunla birlikte çalışarak daha fazla iş yapılabileceği bir ortam yaratıyor. Otomasyon, üretim tesislerinde daha hassas ve güvenilir işlemler gerçekleştirmenin yanı sıra, iş süreçlerini daha hızlı bir şekilde yönetme olanağı sağlıyor.
 

Ayrıca, otomasyonun etkileri yalnızca üretimde değil, aynı zamanda veri analizi, müşteri ilişkileri yönetimi ve stok takibi gibi birçok iş alanına da yayılıyor. Bu, işletmelerin rekabetçi kalabilmek için teknolojiye yatırım yapma zorunluluğunu artırıyor. Ancak bu yatırımlar, uzun vadede işletmelerin sürdürülebilirliğini ve büyümesini destekliyor. Dolayısıyla, günümüzde otomasyon, modern iş dünyasının vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiş oluyor.
 

Günümüz endüstriyel otomasyon sistemlerinde ise PLC (Programmable Logic Controller -Programlanabilir Mantıksal Denetleyici), otomasyonun vazgeçilmez bir unsur haline gelmiştir. PLC'ler, birçok endüstriyel uygulama ve üretim sürecinde hayati bir rol oynamakta ve bu alanlarda çığır açan faydalar sunmaktadır. İnsan gücünü büyük ölçüde azaltabilen PLC teknolojisi, işletmelerin verimliliğini artırma ve maliyetleri düşürme potansiyeli sunar. 
 

PLC'lerin başlıca avantajlarından biri hızlı tepki verme yetenekleridir. Bu, üretim süreçlerinin kesintisiz ve hassas bir şekilde yönetilmesini sağlar, bu da ürün kalitesini artırır ve atıkları minimize eder. Ayrıca, insan müdahalesini minimumda tutarak işletmelerde güvenliği artırır.
 

Endüstriyel otomasyonun birçok yönü, bu teknolojik mucizenin başarısına dayanır. PLC'ler, fabrikaların ve işletmelerin otomasyon ihtiyaçlarını karşılamak için esneklik, güvenilirlik ve verimlilik sağlayan önemli bir bileşen haline gelmiştir. Bu nedenle, PLC teknolojisi, endüstriyel dünyada sürekli olarak yaygınlaşmaya devam edecek gibi görünmektedir ve gelecekte daha da önemli bir rol oynaması beklenmektedir.


Otomasyon Nedir? Ne işe Yarar?


Günümüzde iş dünyası hızla değişiyor ve bu değişimde teknolojinin rolü büyük. İşletmeler, verimliliklerini artırmak, maliyetleri düşürmek ve rekabet avantajı elde etmek için sürekli olarak yeni yöntemler arayışındalar. Bu noktada otomasyon devreye giriyor. Otomasyon, iş süreçlerini daha verimli hale getirerek işletmelere büyük fayda sağlıyor.

Otomasyon teriminin kökeni, Fransızca ’ya dayanır ve İngilizce ‘de "Automation" olarak ifade edilir. Otomasyonun temel sözlük anlamı, kendiliğinden veya kendi kendine hareket eden bir işlemi tanımlar. Ancak otomasyon, sadece kendi kendine hareket eden bir mekanizma olmanın ötesine geçerek, endüstriyel, bilimsel ve yönetimsel alanlarda insan gücüne dayalı işlerin otomatik olarak makineler aracılığıyla gerçekleştirilmesini ifade eden geniş bir kavramdır.

Otomasyonun tanımı, çok yönlü ve geniş kapsamlı bir konsepti yansıtır ve tek bir kesin cevabı olmayan bir soru olarak karşımıza çıkar. Otomasyon, farklı sistemlerin, cihazların ve süreçlerin bir araya gelerek iş yapma şeklini dönüştürdüğü bir yaklaşımı ifade eder. Bu sistemler, sadece basit cihazlardan veya makinelerden oluşabildiği gibi aynı zamanda son derece karmaşık ve yüksek teknolojiye sahip ekipmanları da içerebilir.

 

Ancak otomasyonu basit hali ile tanımlamamız gerekirse; genellikle insanlar tarafından gerçekleştirilen veya denetlenen görevlerin, makineler veya sistemler tarafından gerçekleştirilmesi sürecidir. Otomasyonu bu tanımdan daha da basit hali ile tanımlamamamız gerekirse; insan ve makine arasındaki görev paylaşımı şeklinde tanımlayabiliriz.

 

Bir otomasyon sisteminin etkinliği ve kapsamı, toplam iş yükünün otomatikleştirilmiş işlemlerle ne ölçüde paylaşıldığına bağlıdır. Bu, otomasyonun düzeyini belirler ve iş süreçlerinin ne kadarını insandan bağımsız hale getirdiğini yansıtır. Buna göre 2 tane otomasyon seviyesi bulunmaktadır. Bunlar:

1.    Yarı Otomasyon: İnsan gücünün yoğun bir şekilde kullanıldığı ve iş yükünün büyük bir payının hala insanlar tarafından gerçekleştirildiği otomasyon seviyesini ifade eder.

 

2.    Tam Otomasyon: Bir iş veya sürecin büyük ölçüde makineler veya otomatik sistemler tarafından yönlendirildiği otomasyon seviyesini ifade eder.
 

Otomasyon, günümüzde neredeyse tüm sektörlerde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır ve işlevselliği her geçen gün artmaktadır. İmalat, inşaat, elektrik-elektronik, sanayi, geri dönüşüm ve tekstil gibi ana sektörlerde, otomasyonun verimliliği artırmak, maliyetleri düşürmek ve kaliteyi yükseltmek için kritik bir rol oynadığı görülmektedir.
 

Bununla birlikte, otomasyonun etkisi yalnızca endüstriyel alanda değil, aynı zamanda günlük yaşamımıza da yayılmıştır. Akıllı ev teknolojileri, yaşam tarzımızı büyük ölçüde etkilemektedir. Örneğin, eve dönmeden önce klimanızı çalıştırabilir, panjurları uzaktan kontrol edebilir veya güvenlik sistemlerini yönetebilirsiniz. Otomasyon, yangın algılama sistemlerinden merkezi ısıtma ve soğutma kontrolüne, hırsız alarm sistemlerine kadar bir dizi ev otomasyonu uygulamasında da kullanılır.
 

Ayrıca, özellikle üniversite öğrencileri için ders seçimi gibi rutin işlerde bile otomasyonun faydaları görülmektedir. Eskiden sıra beklemek ve uzun süreçlerle uğraşmak zorunda kalınan ders kayıtları, bugün otomasyon sistemleri sayesinde hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Bu sayede, öğrenciler zamandan tasarruf edebilir ve daha verimli bir şekilde eğitimlerini sürdürebilirler.
 

İnsan hayatını kolaylaştırmanın yanı sıra, otomasyonun fabrikalar için sağladığı maliyet avantajlarını da göz ardı edemeyiz. İlk aşamalarda otomasyon sistemi kurmak, genellikle önemli bir yatırım gerektirse de zaman içinde bu maliyetler kendi kendini karşılayacak seviyeye gelecektir. Otomasyon, hatalı üretim miktarını azaltarak müşteri memnuniyetini artırmada önemli bir rol oynar.
 

Üretim süreçlerinde insan gücüne ağırlık veren firmalar, otomasyonu benimseyenlere göre hız ve zaman açısından geride kalma riski taşırlar. Otomasyon, işletmelere rekabet güçlerini artırma fırsatı sunar. Üretim miktarının artmasına olanak tanır ve aynı zamanda kurulum, taşıma ve yükleme gibi aşamalarda önemli zaman tasarrufu sağlar. Endüstriyel üretimde kolay ve güvenilir üretim yönetimi, özellikle prosesin doğru bir şekilde yönetilmesi ve her aşamasının dikkatle denetlenmesiyle mümkün olur. Bu tür bir prosesi planlarken, daha az insan gücü kullanarak daha fazla kontrol ve kalite elde etmek için en etkili yardımcımız otomasyon olacaktır.

Bu nedenle, otomasyonun iş dünyasındaki etkisi sadece maliyet avantajlarıyla sınırlı değil, aynı zamanda verimlilik, müşteri memnuniyeti ve rekabet gücü gibi bir dizi faktörü de olumlu yönde etkiler. Bu nedenle, birçok firma için otomasyon, uzun vadeli başarı ve sürdürülebilirlik için vazgeçilmez bir unsurdur.


Otomasyonun Avantajları ve Faydaları Nelerdir?


Otomasyonlar, aslında sanayi devriminden bu yana sürekli olarak geliştirilen ve üzerinde çalışılan sistemlerdir. Bu nedenle otomasyonun sunduğu avantajlar son derece çeşitlidir ve giderek artmaktadır.
 

Zaman ilerledikçe, otomasyon alanında rekabet ortamı da hızla gelişti. Bu da otomasyon sistemleri üreten şirketleri, daha hızlı ve daha esnek sistemler geliştirmeye teşvik etti. Sonuç olarak, otomasyon şirketleri, müşterileri için oldukça avantajlı otomasyonlar üretmeye başladılar. Otomasyonun getirdiği avantajları aşağıda sıralayabiliriz:
 

1.    Otomasyon sistemlerini kullanarak üretim yapan şirketlerde, insan hataları gibi sorunlar neredeyse tamamen ortadan kaldırıldığı için hata oranı son derece düşük seviyelere inmektedir. Bu durum da üretilen ürünlerin kalitesinin önemli ölçüde artmasını sağlar. Otomasyon, süreçlerin hassas bir şekilde yönetilmesini ve tekrar eden işlerin mükemmel bir uyum içinde yapılmasını garanti eder. Bu sayede, ürünler daha az hata ile üretildiği için son kullanıcıya daha güvenilir ve kaliteli ürünler sunulmuş olur.
 

2.    Otomasyon sistemleri, kesintisiz ve yüksek hızda çalışabilme yetenekleri sayesinde kısa sürede büyük miktarda üretim yapabilme kapasitesine sahiptir. Tek bir otomasyon sistemi, bir işçinin belki de bir haftada tamamlayacağı işi sadece bir günde gerçekleştirebilir. Bu da iş süreçlerinde büyük ölçüde zaman tasarrufu sağlar. Otomasyonun hızı ve sürekli çalışma kabiliyeti, üretkenliği artırırken aynı zamanda daha hızlı teslimat süreçlerini de mümkün kılar. Sonuç olarak, otomasyon işletmelere hem üretimde hem de zaman yönetiminde büyük avantajlar sunar.
 

3.    Otomasyon sistemleri kullanılarak yapılan üretim süreçlerinde iş kazaları gözle görülür bir şekilde azalmaktadır. Otomasyon, insanların riskli işlerde çalışmasını gerektiren durumları ortadan kaldırır ve böylece iş sağlığı ve güvenliği açısından önemli bir iyileştirme sağlar. Otomasyon, makinelerin ve sistemlerin güvenli bir şekilde çalıştığından emin olurken, aynı zamanda insanların daha güvende ve sağlıklı bir çalışma ortamında olmalarını sağlar. Bu da iş kazalarının ve kazalara bağlı maliyetlerin azalmasına katkı sağlar.
 

4.    Uzun vadeli işlerde otomasyon sistemleri, üretimi insan gücüyle karşılaştırıldığında daha düşük maliyetle gerçekleştirebilme yeteneği sunar. Otomasyon, süreçlerin daha etkin bir şekilde yönetilmesini ve verimliliğin artmasını sağlayarak, işletmelerin uzun vadeli maliyetlerini düşürür. Bu, işletmelerin rekabetçi kalabilmesine yardımcı olurken, aynı zamanda üretimde sürekli bir maliyet avantajı sağlar.
 

5.    İşlerin otomatik ve hatasız bir şekilde yürütüldüğü bir üretim şirketi, diğer rakip şirketlere göre daha çekici hale gelir. Bu da rekabetçi iş ortamında şirketin diğerlerinden ayrılmasına olanak tanır. Otomasyonun sağladığı kesintisiz ve hatasız üretim, müşteri güvenini artırırken aynı zamanda işletmenin kalite standartlarını yükseltmesine yardımcı olur. Sonuç olarak, otomasyon, bir şirketin pazarda daha rekabetçi ve tercih edilen bir konumda olmasına olanak sağlar.

 

Hangi Sektörlerde Otomasyon Kullanılır?


Otomasyon sistemleri, hemen hemen her sektörde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ancak, özellikle aşağıdaki alanlarda başlıca kullanıldığı görülmektedir:

•    Üretim: Otomasyon, üretim endüstrisi için öncü bir teknoloji olarak kabul edilir ve bu sektörde montaj, kalite kontrol, malzeme taşıma gibi görevler için yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Otomasyon, üretim süreçlerini optimize ederek hızı artırırken aynı zamanda maliyetleri düşürmeye yardımcı olur. Bu da üretim endüstrisinde verimliliği ve rekabet gücünü artırmak için kritik bir rol oynar.

 

•    Otomotiv: Otomobil üretimi, otomasyonun kullanıldığı önemli endüstrilerden biridir. Bu sektörde kaynak işlemleri, boya uygulamaları, montaj süreçleri ve kalite kontrol gibi çeşitli görevler için otomasyon teknolojileri yaygın bir şekilde kullanılır. Otomasyon, otomobil üretimini daha hızlı, daha hassas ve daha verimli hale getirerek endüstriye önemli avantajlar sunar.
 

•    Sağlık Hizmetleri: Otomasyon, sağlık sektöründe tıbbi ekipman yönetimi, hasta kayıtları yönetimi, randevu planlama ve laboratuvar analizi gibi çeşitli alanlarda etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Bu teknoloji, sağlık hizmetlerini daha verimli hale getirirken aynı zamanda hastaların tedavi süreçlerini daha iyi yönetmeye yardımcı olur. Sağlık sektöründeki otomasyon, hastane işlemlerini optimize ederek daha hızlı ve daha doğru sonuçlara ulaşmayı destekler.
 

•    Perakende: Otomasyon, perakende endüstrisinde yaygın bir şekilde kullanılan bir teknolojidir. Bu sektörde, satış noktası sistemleri, stok yönetimi, müşteri ilişkileri yönetimi ve daha birçok alanda otomasyonun uygulanması mümkündür. Otomasyon, perakende işletmelerine iş süreçlerini daha verimli bir şekilde yönetme, envanter kontrolünü optimize etme ve müşteri deneyimini iyileştirme fırsatı sunar. Bu da perakende sektöründe rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olur.
 

•    Bankacılık ve Finans: Otomasyon, bankacılık ve finans sektöründe işlemler, müşteri hizmetleri, hesap yönetimi ve risk yönetimi gibi çeşitli görevleri etkin bir şekilde yönetmek için kullanılır. Otomasyonun uygulanması, finansal kuruluşların iş süreçlerini daha hızlı, daha güvenilir ve daha verimli hale getirmelerine olanak tanır. Bu da finans sektöründe müşteri memnuniyetini artırırken aynı zamanda maliyetleri azaltmalarına yardımcı olur.
 

•    Bilgi Teknolojisi: Bilgi Teknolojisi (BT) sektörü, otomasyonu sistem yönetimi görevleri, veri yönetimi ve siber güvenlik gibi birçok alanda aktif bir şekilde kullanmaktadır. BT otomasyonu, işletmelerin karmaşık ağlarını ve sistemlerini daha etkili bir şekilde yönetmelerini sağlar. Aynı zamanda veri analizi, güvenlik izleme ve yazılım dağıtımı gibi görevlerde de büyük faydalar sunar. BT otomasyonu, hızla değişen dijital dünyada rekabet avantajı sağlamak için vazgeçilmez bir araçtır.
 

•    Telekomünikasyon: Telekomünikasyon endüstrisi, ağ yönetimi, müşteri hizmetleri, faturalandırma gibi bir dizi önemli görevi etkili bir şekilde yönetmek için otomasyonu yaygın bir şekilde kullanır. Otomasyon, telekomünikasyon şirketlerine büyük ağları ve karmaşık hizmetleri daha verimli bir şekilde işletme fırsatı sunar. Ayrıca müşteri hizmetlerini iyileştirme, hızlı hizmet sağlama ve operasyonel mükemmeliyeti artırma konularında da önemli katkılarda bulunur. Telekomünikasyon sektöründe otomasyon, hızla büyüyen dijital bağlantılı dünyada rekabet avantajı elde etmek için kritik bir araçtır.
 

•    Enerji ve Hizmetler: Otomasyon, enerji üretimi ve dağıtım sistemlerini izlemek ve kontrol etmek için önemli bir araç olarak kullanılır. Bu sektörde otomasyon, enerji üretim tesislerinin verimliliğini artırırken aynı zamanda enerji dağıtımını daha güvenli ve sürdürülebilir hale getirir. Ayrıca enerji hizmet sağlayıcılarına, müşterilere daha iyi hizmet sunma ve enerji verimliliğini artırma konularında yardımcı olur. Enerji ve hizmetler sektöründe otomasyon, enerji kaynaklarının daha etkili bir şekilde kullanılmasını ve enerji yönetiminin iyileştirilmesini sağlar.
 

•    Taşımacılık ve Lojistik: Otomasyon, taşımacılık ve lojistik sektöründe önemli bir rol oynar ve bir dizi kritik alanı kapsar. Bu sektörde otomasyon, planlama, rota planlaması, otonom araçlar ve insansız hava araçları gibi alanlarda etkin bir şekilde kullanılır. Otomasyon, taşıma süreçlerini daha verimli hale getirirken aynı zamanda maliyetleri düşürmeye ve teslimat süreçlerini iyileştirmeye yardımcı olur. Bu da taşımacılık ve lojistik şirketlerinin rekabetçi kalmalarına ve müşteri memnuniyetini artırmalarına olanak sağlar.
 

•    Tarım: Tarım sektörü, modern teknolojinin sunduğu otomasyon araçlarından yararlanan bir sektördür. Bu alanda, drone'lar, otomatik sulama sistemleri ve otomatik sürücülü traktörler gibi otomasyon teknolojileri yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Otomasyon, çiftçilere verimliliği artırma, ürün kalitesini iyileştirme ve kaynakları daha verimli bir şekilde yönetme fırsatı sunar. Bu da modern tarımda sürdürülebilirlik ve rekabet avantajı elde etmek için kritik bir rol oynar.

Bunlar sadece birkaç örnek; günümüzde otomasyon teknolojileri neredeyse tüm endüstrilerde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Kullanılan otomasyonun türü ve derecesi, her endüstrinin benzersiz ihtiyaçlarına ve koşullarına bağlı olarak önemli farklılıklar gösterebilir. Otomasyon, iş süreçlerini optimize etme, verimliliği artırma ve maliyetleri düşürme konularında birçok sektöre değerli avantajlar sunar. Bu da otomasyonun, modern iş dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunu gösterir.


Otomasyon Sistemi Çeşitleri


Otomasyon sistemleri, birçok endüstri ve alanda kullanılabilen çeşitli çözümleri içerir. Bazı otomasyon sistemleri aşağıda verilmiştir:

•    Proses Otomasyonu: Proses Otomasyonu, bir otomasyon sistemi içinde tek bir merkezden sistemin kontrolünün sağlanması, verilerin kaydedilmesi ve işlenmesiyle sistemin kontrolünde ve üretim planlamasında gerekli değişikliklerin gerçekleştirilmesini ifade eder. Bu sistem, endüstriyel süreçlerin daha verimli ve hassas bir şekilde yönetilmesine olanak tanır.

 

Proses otomasyonu, bir sistemde bulunan çeşitli noktalardaki sensörler ve diğer algılayıcılar tarafından toplanan verilerle birlikte, sistem kontrol verileri, komutları ve diğer bilgilerin uzun süreli kaydını içerir. Bu kayıtlar, sistem kontrolü ve üretim planlaması için önemli bir kaynak olarak kullanılır. Proses otomasyon;

    Enerji, 
    Gıda ve içecek, 
    İlaç, 
    Kimya, 
    Kâğıt, 
    Çimento, 
    Plastik-kauçuk, 
    Cam, 
    Tekstil, 
    Metalurji, 
    Petrol ve yağ, 
    Su ve atık su tesisleri 

gibi birden farklı endüstriyel sektörde kritik bir rol oynar.


ADS Mühendislik, 23 yılı aşkın deneyimiyle endüstriyel elektrik ve otomasyon sektörünün ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler sunmaktadır. Küresel markalarla iş birliği yaparak, uzman kadrosuyla proses otomasyonu alanında pano imalatı, devreye alma, teknik destek, danışmanlık gibi uygulamalarda müşteri odaklı çözüm ortaklığı sunmaktadır. ADS Mühendislik, müşterilerinin yatırım getirisini artırarak, güvenli ve verimli işlemler sağlayarak müşterilerinin rekabetçiliğini korumalarına yardımcı olur.


•    Endüstriyel Makine Otomasyonu: Özellikle sanayi sektöründe yaygın olarak kullanılan, sürekli çalışan sistemlerle üretimi düşük maliyetli, hatasız ve kısa sürede gerçekleştirmeyi amaçlayan otomasyon sistemlerine endüstriyel makine otomasyonu adı verilir. Bu otomasyonlar, üretim süreçlerini optimize ederek verimliliği artırır ve insan müdahalesini minimumda tutar.
 

ADS Mühendislik, dünya genelinde birçok ülkede faaliyet gösteren makine üreticisi firmalara anahtar teslim otomasyon, satış, teknik destek, pano imalatı ve montajı alanlarında mühendislik danışmanlık hizmetleri sunmaktadır.
 

•    Vinç otomasyonu: İnşaat, nakliye, lojistik ve imalat gibi farklı sektörlerde kullanılan vinçlerin işleyişini ve kontrolünü otomatikleştirmek için geliştirilen teknolojilerin uygulanması anlamına gelir. Vinçlerde otomasyon, artan üretkenlik, daha yüksek güvenlik standartları ve maliyet tasarrufu gibi çeşitli avantajlar sunar.
 

Vinç otomasyonu, esneklik ve kullanım kolaylığı sunan uzaktan çalıştırma ve izleme imkanları sağlar. Gelişmiş kontrol sistemleri sayesinde, operatörler vinçleri merkezi bir kontrol odasından veya hatta tamamen farklı bir konumdan yönetebilirler. Bu özellik özellikle tehlikeli veya erişilemeyen ortamlarda büyük fayda sağlar.
 

ADS Mühendislik, 2000 yılında kurulmuş olup 23 yılı aşkın tecrübesi ve küresel partnerleri ile birleştirerek elektrik ve otomasyon sektörünün ihtiyaçlarını belirler ve alanında uzman kadrosu ile en son teknolojiyi ileri mühendislikle bir araya getirerek çözümler üretir. ADS Mühendislik, ürün teknik servisi ve satışı, pano projelendirme ve imalatı, anahtar teslim elektrik ve otomasyon projeleri, devreye alma işlemleri ve mühendislik danışmanlık hizmetleri gibi müşterilerinin her türlü ihtiyacına çözüm ortaklığı yapmaktadır.
 

•    Muhasebe Otomasyon Sistemi: Muhasebe işlemlerini hızlı ve güvenli bir şekilde yöneten, stok takibi, müşteri bilgileri, tedarikçiler ve personel verilerini barkod gibi teknolojilerle etkili bir şekilde işleyebilen sistemlere muhasebe otomasyon sistemi denir. Bu otomasyon sistemleri, işletmelerin finansal süreçlerini optimize etmelerine ve verimliliği artırmalarına yardımcı olur.
 

•    Öğrenci Otomasyonu: Öğrencilerle ilgili bilgileri kaydeden, güncel ve hızlı erişim sağlayarak öğrenci yönetimini kolaylaştıran sistemlere öğrenci otomasyonu adı verilir. Bu sistemler, eğitim kurumlarına öğrenci bilgilerini etkili bir şekilde yönetme ve izleme imkânı sunar, böylece eğitim süreçlerini daha verimli hale getirir.
 

•    Fabrika Otomasyonu: Fabrika otomasyonu, esnek ve kolayca kontrol edilebilen üretim sistemleri oluşturarak fabrika işlemlerini optimize eden otomasyon sistemlerini ifade eder. Bu otomasyonlar, üretim tesislerinin verimliliğini artırırken hataları minimize ederek üretim süreçlerini daha etkili hale getirir.
 

•    Bina Otomasyonu: Alışveriş merkezleri, konutlar, fabrikalar ve benzeri yerlerde güvenlik, arıza tespiti ve enerji tasarrufu gibi verileri analiz ederek çözümler sunan sistemlerden biri olarak tanımlanan bina otomasyonu, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu otomasyonlar, binaların işletilmesini daha verimli, güvenli ve sürdürülebilir hale getirir.
 

•    Ev Otomasyonu: Genellikle uzaktan erişime izin veren sistemler olarak tanımlanan ev otomasyonu, cihazların, aydınlatmanın ve benzeri akıllı ev aletlerinin uzaktan yönetilmesini sağlayan, aynı zamanda güvenlik önlemlerinin alınabildiği sistemleri içerir. Bu otomasyonlar, ev sahiplerine yaşam alanlarını daha konforlu, verimli ve güvenli hale getirme fırsatı sunar.
 

•    Depo Otomasyonu: Depo otomasyonu, depolarda stok yönetimi, son kullanma tarihleri, depolama koşulları ve dağıtım bilgilerinin takibini kolaylaştıran sistemler olarak tanımlanabilir. Bu otomasyonlar, depo işlemlerini optimize ederek verimliliği artırır ve depo yönetimini daha etkili bir hale getirir.
 

•    Kütüphane Otomasyonu: Kütüphanelerde kitapların yerleri, bilgileri, doküman kontrolü ve ödünç kitap takibi gibi işlemleri kolaylaştıran sistemlere kütüphane otomasyonu adı verilir. Bu otomasyonlar, kütüphane yönetimini daha düzenli ve verimli hale getirerek kullanıcıların kaynaklara daha etkili bir şekilde erişmelerine yardımcı olur.
 

•    Aydınlatma Otomasyon Sistemleri: Aydınlatma sistemlerinin uzaktan erişimi, kontrolü ve enerji tasarruflarının artırılmasına olanak sağlayan sistemler olarak bilinir. Bu otomasyonlar, aydınlatma yönetimini daha akıllı ve verimli hale getirir, aynı zamanda enerji maliyetlerini düşürmeye yardımcı olur.
 

•    PLC Otomasyonu: PLC (Programlanabilir Lojik Kontrol), sensörler aracılığıyla aldığı verileri depolayabilen ve analiz edebilen özel bir bilgisayar sistemini ifade eder. Bu otomasyon sistemleri, endüstriyel süreçlerin kontrolünü ve otomasyonunu sağlayarak üretim süreçlerini daha verimli ve yönetilebilir hale getirir.
 

•    Market Otomasyonu: Market otomasyonu, envanter yönetimini ve satış işlemlerini kolaylaştırmaya yönelik olarak tasarlanmış sistemleri ifade eder. Bu otomasyonlar, stok, satış ve satın alma verilerini izlemek ve yönetmek için kullanılır, böylece market işletmeleri daha etkili bir şekilde işlerini yönetebilirler.
 

•    Sera Otomasyonu: Sera otomasyonu, sera içi koşulları izlemek ve kontrol etmek amacıyla tasarlanmış sistemleri ifade eder. Bu otomasyonlar, hava durumu, rüzgâr, nem, sıcaklık gibi verileri ölçer ve aynı zamanda kameralar aracılığıyla görüntüleme sağlar. Sera işletmecilerine ürün yetiştirme süreçlerini daha hassas ve verimli bir şekilde yönetme imkânı sunar.


Üretim Otomasyon Çeşitleri Nelerdir?


Üretimde üç ana otomasyon kategorisi bulunmaktadır: Sabit Otomasyon, Programlanabilir Otomasyon ve Esnek Otomasyon. Bu kategoriler, farklı endüstriyel ihtiyaçları ve süreçleri karşılamak için tasarlanmış çeşitli otomasyon yaklaşımlarını temsil eder. Her biri, özel gereksinimlere ve üretim koşullarına uyacak şekilde tasarlanabilir ve uygulanabilir.

1.    Sabit Otomasyon: Sabit otomasyon, adından da anlaşılacağı gibi belirli bir amaca yönelik üretilmiş makinelerin kullanıldığı bir üretim otomasyon türüdür. Bu tür otomasyonda, mühendisler tasarım aşamasında dişliler, kamlar ve diğer mekanik bileşenleri kullanarak makineleri özel görevler için programlarlar.

Ancak sabit otomasyonun dezavantajı, bir üretici farklı bir görevi yerine getirmek istediğinde, mevcut makineyi değiştirmesi veya modifiye etmesi gerekeceğidir. Bu nedenle, sabit otomasyon daha çok üretim süreçlerinin ve ürünlerin nadiren değiştiği, genellikle yüksek hacimli üretim yapan tesisler için uygundur. 

2.    Programlanabilir Otomasyon: Bu otomasyon türü, esneklik açısından daha yüksektir ve benzersiz tasarım talimatlarına dayalı ürünlerin oluşturulmasına izin verir. Üreticiler, belirli amaçlar için üretilmiş makineleri kullanmak yerine, makinelerini geniş bir görev yelpazesini tamamlamak üzere bilgisayarlar aracılığıyla programlarlar. Bu tür otomasyonda, sistemler farklı görevlere uyum sağlamak üzere yeniden yapılandırılabilir. Bu nedenle, programlanabilir otomasyon, benzer ürünlerin büyük bir bölümünü tamamlamak zorunda olan üreticiler için ideal bir çözümdür.

 

3.    Esnek Otomasyon: Esnek otomasyon, üreticilere endüstriyel robotları kullanarak birden fazla ürünü, üretim hattını kapatmaya gerek kalmadan oluşturma yeteneği sunar. Bir programcı, talep üzerine yeni talimatları değiştirmek veya yeniden programlamak için bir kontrol terminali kullanır.
 

Bu talimatlar kontrol terminalinde saklanabilir, bu da tek bir robotun bir ürünü tamamlamadan önce birden çok karmaşık adımı başarıyla gerçekleştirebilmesini sağlar.

 

Otomasyonun Geleceği


Otomasyonun iş dünyasındaki rolü giderek artmaktadır. Gelecekte, daha fazla iş süreci otomatikleştirilecek ve yapay zekâ ile entegre edilecektir. Bu, işletmelerin daha da verimli hale gelmelerini sağlayacaktır.

 

PLC: Otomasyon Sistemlerinin Temel Taşı


Günümüz endüstrisinde, PLC (Programmable Logic Controller- Programlanabilir Mantıksal Denetleyici) otomasyon sistemleri, kesintisiz üretim ve verimlilik sağlama konusundaki kritik bir rol oynamaktadır. Bu akıllı kontrol sistemleri, endüstriyel işlemleri yönetmek ve optimize etmek için tasarlanmıştır ve günümüzde endüstriyel otomasyonun temel taşı haline gelmiştir. PLC'ler, karmaşık süreçleri otomatikleştirebilir, veri toplayabilir ve hızlı kararlar alabilirler. Bu, insan müdahalesini neredeyse yarıya indirerek işçilik maliyetlerini azaltırken, aynı zamanda üretim kalitesini artırır. Endüstrinin birçok alanında yaygın olarak kullanılan PLC'ler, endüstriyel otomasyonun vazgeçilmez bir parçasıdır ve gelecekteki endüstriyel gelişmeler için temel bir yapı taşı olarak önemini sürdürecektir.


PLC NEDİR? NE İŞE YARAR?


Günümüz endüstrisinde, PLC (Programlanabilir Mantıksal Denetleyici) otomasyon sistemleri, üretim tesislerindeki üretim işlemlerinin ve makinelerin hassas kontrolünü sağlamak için temel bir unsur haline gelmiştir. Geleneksel bilgisayar sistemlerinden farklı olarak, PLC'ler, çok sayıda giriş ve çıkış (I/O) bağlantısına sahip olma özelliğiyle öne çıkar. Ancak PLC'leri benzersiz kılan özelliklerden biri, elektriksel gürültülere, sıcaklık dalgalanmalarına ve mekanik titreşimlere dayanacak şekilde tasarlanmış olmalarıdır.
 

Farklı üreticilerin ürettikleri PLC'ler, kendi işletim sistemlerine sahiptir ve endüstriyel otomasyon uygulamalarına uygun şekilde tasarlanmıştır. Bu denetleyici sistemler, giriş bilgilerini son derece hızlı bir şekilde tarayarak, anlık geri bildirimlere cevap verecek şekilde çalışırlar. Bu sayede üretim süreçleri daha verimli hale gelir ve ürün kalitesi artar.
 

PLC'ler, endüstriyel tesislerin ve üretim hatlarının performansını artırırken, hata oranlarını da minimuma indirme konusunda kritik bir rol oynarlar. Aynı zamanda, işletmelere hızlı ve esnek üretim yetenekleri sunarlar, bu da pazar taleplerine hızlı yanıt verme yeteneğini artırır. PLC'ler, endüstriyel otomasyonun belkemiği haline gelmiş ve gelecekteki endüstriyel gelişmelerde büyük bir etki yaratmaya devam edecektir.

 

PLC’nin Bölümleri Nelerdir?


PLC'ler, endüstriyel otomasyonun temel taşı olan karmaşık kontrol sistemleridir ve genellikle dört ana bölümden oluşurlar:

1.    Merkezi İşlem Birimi (CPU): CPU (Merkezi İşlem Birimi), bir PLC'nin en kritik bileşenlerinden biridir ve PLC'nin çalışma düzenini düzenleyen, temel aritmetik ve mantıksal işlemleri gerçekleştiren, zamanlama ve sayma gibi görevleri üstlenen beyin gibidir. PLC'nin zekası, CPU ve bellek birimi arasındaki işbirliğine dayanır.

 

CPU, gelen giriş sinyallerini işler, programların adımlarını sırasıyla yürütür ve çıkışları kontrol eder. Bu işlemler, endüstriyel süreçlerin doğru bir şekilde yönetilmesini sağlar. CPU aynı zamanda, programların çalışma hızını ve önceliklerini belirler, bu da PLC'nin performansını etkiler.
 

Önemli bir nokta, iki farklı PLC'nin aynı mikroişlemciyi kullanabileceğidir. Ancak, bu PLC'lerin işlevleri, kullandıkları işletim sistemlerinin farklılıklarına bağlı olarak farklılık gösterebilir. Bu nedenle, her iki PLC de aynı donanıma sahip olsa bile, işlev ve yetenekleri farklı olabilir. İşte bu yüzden doğru PLC seçimi, spesifik uygulama gereksinimlerini karşılayacak şekilde yapılmalıdır.
 

2.    Bellek Birimi: PLC içinde farklı işlevlere sahip olan giriş görüntüsü, veri ve program belleği gibi kısımlara ayrılmış önemli bir bileşendir. Her bellek alanının kendine özgü görevleri bulunur ve bu alanlar, PLC'nin işleyişini desteklemek için tasarlanmıştır. Genellikle PLC'lerde EPROM (Erasable Programmable Read Only Memory) bellek elemanı olarak kullanılır. EPROM, adından da anlaşılacağı gibi, silinebilir, tekrar yazılabilir ve programlanabilir bir tür salt okunur hafızayı temsil eder.
 

Her PLC, kendine özgü bir program içerir ve bu program, PLC'nin belleğinde saklanır. Bu program, PLC'nin çalışma mantığını belirler ve giriş sinyallerine göre çıkışları kontrol eder. Programlar, merkezi işlem birimi tarafından bellekten alınır ve işlenir.
 

Ayrıca bellek elemanları da önemli bir rol oynar. Bunlar:
 

RAM (Random Access Memory): Hem okunabilir hem de yazılabilir özelliğe sahiptir. Veriler geçici olarak burada saklanır.
 

ROM (Read Only Memory): Sadece okunabilir özelliğe sahiptir. Kalıcı hafızalardır.
 

EPROM (Erasable Programmable Read Only Memory): ROM’lardan farklı olarak uygun programlama cihazları ile yeniden programlanabilirler.
EEPROM (Electrically Erasable Programmable Read Only Memory): EPROM’lardan farklı olarak silme işlemi elektrikli olarak yapılır ve ardından uygun programlama cihazları ile yeniden programlanabilirler.

 

Bellek birimi, PLC'nin işlevselliğini ve programlarının depolanmasını sağlayarak endüstriyel otomasyon sistemlerinin güvenilir çalışmasına katkıda bulunur.
 

3.    Giriş Birimi: Bir PLC'nin kritik bileşenlerinden biridir ve kumanda edilen sistemin çeşitli algılama elemanlarından gelen analog işaretleri, PLC'nin anlayabileceği lojik gerilim seviyelerine dönüştüren önemli bir birimdir. Bu birim, endüstriyel otomasyonun merkezinde yer alır ve kontrol edilen sistemin doğru şekilde işlemesi için gerekli olan giriş verilerini sağlar.
 

Kontrol edilen sistemin türüne bağlı olarak, giriş birimi çeşitli sensörlerden gelen bilgileri alabilir. Bu sensörler arasında basınç ölçümü yapanlar, sıvı seviyelerini izleyenler, sıcaklığı algılayanlar, uzaklık veya yakınlık bilgilerini iletenler gibi çeşitli elemanlar bulunur. Bu elemanlardan gelen bilgiler, giriş birimi tarafından lojik 1 veya 0 değerlerine dönüştürülür.
 

Giriş birimi, farklı voltaj değerlerini işleyebilir. Bu değerler genellikle 24V, 48V, 100V-120V, 200V ve 240V doğru veya alternatif akım olarak olabilir. Bu esneklik, çeşitli endüstriyel uygulamalarda farklı gerilim seviyelerinin gerektiği durumlarda kullanılmasına olanak tanır.
 

PLC'nin giriş elemanları arasında limit anahtarları, düzey anahtarları, motor kontaktör veya röle kontakları, seçici anahtarlar, fotoelektrik gözler gibi çeşitli algılama ve kontrol cihazları bulunur. Bu elemanlar, endüstriyel otomasyon sisteminin sağlaması gereken işlevlere göre seçilir ve konfigüre edilir.
 

4.    Çıkış Birimi: Bir PLC'nin önemli bir bileşenidir ve PLC tarafından hesaplanan çıkış noktalarına ilişkin lojik gerilim voltajını, kontrol edilen sistemde bulunan kontaktörler, röleler, solenoidler gibi kumanda elemanlarını sürmek için uygun elektriksel işaretlere dönüştüren kritik bir birimdir. Bu birim, endüstriyel otomasyonun merkezinde yer alır ve PLC tarafından kontrol edilen cihazların çalışmasını sağlar.
 

Çıkış birimleri, farklı tiplerde devrelere sahip olabilir. Genellikle PLC'lerde röleli çıkış birimleri kullanılır. Ancak, yüksek hızlı açma ve kapama işlemleri gerektiren uygulamalarda transistörlü veya triyaklı çıkış birimleri tercih edilebilir. Bu çıkış birimleri, hızlı ve hassas kontrol gerektiren endüstriyel süreçlerde kullanılır.
 

Ayrıca, ayrık I/O arabirimleri ile denetlenebilecek çıkış elemanları da mevcuttur. Bu elemanlar arasında alarmlar, denetim röleleri, solenoidler, motor starterleri, fanlar gibi bir dizi cihaz bulunur. Bu çıkış elemanları, PLC'nin kontrol yetenekleri sayesinde hassas bir şekilde yönetilebilir ve endüstriyel tesislerin güvenli ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlar.

 

PLC’NİN SEÇİM ÖLÇÜTLERİ NELERDİR?


Bir kumanda sistemi için doğru PLC'yi seçmek, sistemin güvenilirliği, verimliliği ve performansı açısından kritik bir adımdır. Her uygulama farklı gereksinimlere sahip olduğundan, doğru PLC'yi seçmek için aşağıdaki özellikleri göz önüne almak önemlidir:

•    Maliyet: PLC'nin maliyeti, projenin bütçesini etkileyen önemli bir faktördür. Hem başlangıç maliyetleri hem de uzun vadeli işletme maliyetleri göz önünde bulundurulmalıdır.

 

•    Giriş-Çıkış Noktası Sayısı ve Elektriksel Özellikleri: PLC'nin giriş ve çıkış sayıları, kontrol edilecek cihazlar ve süreçler göz önüne alınarak seçilmelidir. Ayrıca, giriş ve çıkışların elektriksel özellikleri de önemlidir.
 

•    Program ve Veri Belleği Kapasitesi: PLC'nin programlama ve veri depolama kapasitesi, projenin karmaşıklığına uygun olmalıdır.
 

•    Komut İşleme Hızı: Hızlı yanıt gerektiren uygulamalarda PLC'nin komut işleme hızı önemlidir.
 

•    Zamanlayıcı ve Sayıcı Sayısı: Zamanlayıcılar ve sayıcılar, süreçlerin doğru bir şekilde kontrol edilmesi için önemlidir.
 

•    Gerçek-Zaman Saati: Gerçek-zaman saatine sahip PLC'ler, belirli zaman dilimlerinde otomasyon işlemlerini gerçekleştirebilir.
 

•    Kesme İşletim Yeteneği: Kesme işletimi, acil durumları ve hızlı yanıtları yönetmek için önemlidir.
 

•    İletişim Olanakları: PLC'nin diğer cihazlarla iletişim yetenekleri, sistemin bütünleşik çalışmasını sağlar. Modbus, Profibus, Ethernet gibi iletişim protokolleri desteği önemlidir.
 

•    Program Yedekleme Olanağı: Programın yedeklenmesi ve geri yüklenmesi kolaylığı, veri kaybını önler.
 

•    Yarı İletken Çıkışların Dielektrik Dayanımı Düzeyi: Çıkışların dielektrik dayanımı, elektriksel güvenlik için kritiktir.
 

•    Teknik Destek: PLC üreticisinin teknik destek hizmetleri, sorunların hızlı bir şekilde çözülmesine yardımcı olur.
 

•    Şifre Koruması: Projelerin güvenliği açısından PLC'nin şifre koruması özelliği önemlidir.
 

PLC'nin hayatımıza girmesiyle birlikte binlerce röleli devre artık tarihe karıştı. Günümüzde, neredeyse her türlü endüstriyel sistemleri otomatikleştirme ve verimliliği artırma şansına sahibiz. PLC'ler, endüstriyel otomasyonun vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş ve iş süreçlerimizi daha güvenilir, verimli ve esnek hale getirmiştir.

 

PLC Fiyatları Nedir?


PLC (Programlanabilir Mantıksal Denetleyici) ürünleri, endüstriyel otomasyon sistemlerinin vazgeçilmez bir parçasıdır ve farklı teknik özelliklere sahip birçok çeşidi bulunur. Her projenin ihtiyacına uygun bir PLC modeli seçilirken, fiyatlandırma genellikle donanım özelliklerine ve işlevselliğe dayalı olarak belirlenir. Size en uygun PLC otomasyon ürünlerini buradan öğrenebilirsiniz.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.