Dünya genelinde yapılan çeşitli araştırmalar, üretilen elektrik enerjisinin büyük bir kısmının endüstriyel sektörlerde kullanıldığını ortaya koymaktadır. Endüstriyel alanda tüketilen elektrik enerjisinin ise önemli bir bölümü elektrik motorları tarafından sağlanmaktadır. Bu durum, elektrik motorlarının dünya genelinde enerji tüketiminin önemli bir payına sahip olduğunu göstermektedir. Yapılan basit hesaplamalar sonucunda, dünya üzerinde tüketilen toplam enerjinin yaklaşık olarak %28'inin elektrik motorları tarafından kullanıldığı tahmin edilmektedir.
Türkiye'de de durum farklı değildir. Türkiye İstatistik Kurumu'nun gerçekleştirdiği araştırmalar, Türkiye'nin ürettiği elektrik enerjisinin büyük bir kısmının sanayi sektöründe kullanıldığını göstermektedir. Özellikle son yıllarda bu oran önemli bir artış göstermiştir. 2013 yılından bu yana Türkiye'nin elektrik enerjisinin %47,1'i sanayi sektörü tarafından kullanılmaktadır. Sanayide ise elektrik motorları, toplam sanayi enerji tüketiminin yaklaşık olarak %70'ini oluşturmaktadır. Bu da elektrik motorlarının Türkiye'deki enerji tüketiminin önemli bir parçasını oluşturduğunu göstermektedir.
Bu verilere dayanarak, enerji verimliliği konusunda özellikle sanayi sektörüne odaklanmanın önemli olduğu açıkça görülmektedir. Sanayi sektöründe enerji tüketiminin büyük bir bölümünü elektrik motorları oluşturduğu için, bu motorların verimli bir şekilde çalışması ve enerji tasarrufu sağlaması büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, sanayi sektöründe enerji verimliliği önlemlerinin alınması ve elektrik motorlarının etkin bir şekilde kullanılması gerekmektedir.
Yukarıdaki veriler ışığında, motorların kontrol altında ve güvenli bir şekilde çalışması, enerji verimliliği ve daha birçok alanda son derece önemli bir konudur. Kuruluşlarda kullanılan motorların istenen verimlilik düzeyinde çalıştığını kesin bir şekilde belirtmek oldukça zor bir durumdur. Motorlarda başlangıç ve durdurma anında meydana gelen bozulmalar ve aşınmalar, çeşitli sorunlara yol açar ve motor ömrünün kısalmasına neden olur. Bu olumsuz koşulları önlemek için kullanılabilecek yollardan biri, soft starter olarak da bilinen yumuşak yol verici teknolojisidir.
Soft starterlar, motorların başlatma sürecinde kontrolü sağlayarak motorun hızlı ve düşük akımla başlamasını sağlar. Bu, başlangıç sırasında oluşabilecek aşırı yüklenmeyi azaltır ve motorun daha yumuşak bir şekilde devreye girmesini sağlar. Böylece, motorun ömrü uzar ve enerji tüketimi optimize edilir. Ayrıca, soft starterlar motorun başlatma ve durdurma anında oluşabilecek gerilim dalgalanmalarını da kontrol altına alır, böylece elektrik sistemine zarar verme riski en aza indirgenir.
Yumuşak yol verici kullanımı, enerji verimliliği yanında motor koruması, operasyonel güvenlik ve sistem istikrarı gibi konularda da önemli avantajlar sunar. Motorları korur, enerji tüketimini optimize eder ve bakım maliyetlerini azaltır. Bu nedenle, tesislerde motorların verimli ve güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak için soft starterların kullanımı büyük önem taşır.
Sonuç olarak, motorların kontrollü ve güvenli bir şekilde çalışmasının sağlanması, enerji verimliliği ve diğer birçok konuda önemli kazanımlar sunar. Soft starterlar, motorların başlatma ve durdurma anında oluşabilecek problemleri azaltarak motor ömrünü uzatır ve enerji tüketimini optimize eder. Bu nedenle, soft starter teknolojisinin kullanımı, tesislerde verimlilik ve enerji tasarrufu hedeflerine ulaşmak için önemli bir adımdır.
Soft Starter, asenkron motorlara düzgün bir şekilde başlatma ve durdurma imkânı sağlayan mikrodenetleyici tabanlı cihazdır. Bu cihazlar, motorun uçlarına uygulanan gerilimi kademeli olarak arttırarak motorun kararlı ve yumuşak bir ivmelenme ile devreye girmesini sağlar. Soft starterlar, motor torku ile akım arasındaki ilişkiyi zamanla yavaşça ayarlar, böylece motorun devreye girişi ve duruşu sırasında olumsuz etkileri minimize eder.
Özellikle 560 kW'a kadar olan güçlü ve vuruntusuz başlatma ve durdurma gerektiren uygulamalarda, örneğin;
• Asansörler,
• Kompresörler,
• Pompalar
gibi uygulamalarda yumuşak yol vericiler tercih edilmektedir. Bu cihazlar, motorun ve cihazın;
• Termal korumasını sağlama,
• Kilitli rotor algılama,
• Aşırı yük
ve benzeri korumaları gerçekleştirme gibi avantajlara sahiptir. Ayrıca, hız kontrol cihazlarına kıyasla daha düşük maliyetli bir seçenek olmaları da önemli bir faktördür.
Yumuşak yol vericilerin tercih edilmesinin bir diğer nedeni, motorların ve sistemlerin güvenli ve stabil çalışmasını sağlamalarıdır. Bu cihazlar, motorun ve şebeke geriliminin normalden sapacağı herhangi bir duruma karşı koruma sağlarlar. Ayrıca, enerji verimliliği ve maliyet tasarrufu da sunarlar.
Soft starterların çalışma prensibi hakkında ayrıntılı bilgi edinmeden önce, demeraj akımı kavramının ne anlama geldiğini anlamak önemlidir. Demeraj akımı, asenkron motorlar için devreye alma aşamasında ortaya çıkan ve nominal çalışma akımlarının 4 ila 8 katı arasında değişen akımları ifade eder. Bu akım, motorun yapısına ve gücüne bağlı olarak ortaya çıkabilir. Demeraj akımı, zayıf şebekelerdeki ortak bağlantı noktalarında gerilim düşüşlerine neden olabileceği gibi, diğer yüklerle paylaşılan hatlarda kesintilere yol açabilir. Ayrıca, motorun çalıştırılması sırasında ortaya çıkan aşırı akımlar, sargılarda hasarlara ve motorun mekanik olarak zorlanmasına neden olabilir. Bu olumsuz durumları engellemek için ise yumuşak yol vericilerden faydalanabiliriz.
Soft starterlar, elektrik motorlarının başlangıç aşamasında şebeke gerilimini kontrol ederek motorun yumuşak bir şekilde devreye girmesini sağlayan cihazlardır. Bu cihazlar, özellikle büyük güçlü motorların devreye alma sürecinde ortaya çıkan yüksek başlangıç akımını sınırlamak ve motoru aşırı mekanik zorlamalardan korumak amacıyla kullanılır.
Soft starterların çalışma prensibi, motorun başlangıç aşamasında şebeke gerilimini düşük seviyelerde tutarak akımı kontrol etmektir. Motor devreye alındığında, soft starter, üç fazlı şebeke gerilimini tristörler aracılığıyla %30 ile %100 değerleri arasında ayarlar ve bu şekilde motorun kontrollü bir şekilde hızlanmasını sağlar. Nominal çalışma gerilimine ulaşıldığında, motor kontaktörü devreye girer ve tristör tetiklemeleri kesilir. Bu sayede motor, doğrudan şebeke gerilimine bağlanır ve normal çalışma durumuna geçer.
Motorun durdurulması esnasında ise soft starter, gerilimi tekrar %100'den %30'a kadar düşürerek motorun kontrollü bir şekilde yavaşlamasını ve durmasını sağlar. Böylece motorun duruş sırasında oluşabilecek gerilim düşüşleri ve mekanik stresler önlenir.
Soft starterlar, her bir faz için iki tristör köprüsünden oluşur. Tristör köprüleri, tetikleme açılarının değiştirilmesiyle başlangıç frekansını değiştirmeden başlangıç gerilimini kademeli olarak artırır. Bu sayede motorun başlangıç akımı kontrol edilmiş olur ve motorun mekanik yapısına zarar vermeden yumuşak bir şekilde devreye alınması sağlanır.
Soft starterlar, motorlarda ve güç sistemlerinde kullanılan önemli bir kontrol cihazıdır. Başlangıç akımının kontrolü, enerji verimliliği, motorun ömrü ve sistem performansı açısından büyük öneme sahiptir. Bu nedenle, soft starterların doğru bir şekilde tasarlanması ve kullanılması, güvenli ve verimli bir çalışma sağlamak adına önemlidir.
Soft starterlar, sınıflandırılmaları açısından dört farklı kategoriye ayrılabilir. Bu sınıflar şu şekilde belirtilebilir:
Moment Kontrolörleri
Moment kontrolörleri, motorların kalkış anındaki momentini düşürmek için kullanılan cihazlardır. Ancak, gelişmiş yumuşak yol vericilerde olduğu gibi kalkış akımını kontrol etme yetenekleri bulunmamaktadır. Moment kontrolörleri, genellikle başlangıç momentini azaltmak ve motorun kalkış esnasında mekanik streslerden korunmasını sağlamak amacıyla tercih edilir.
Moment kontrolörlerinin temel işlevi, motorun kalkış anındaki momentini sınırlamaktır. Bu sayede motorun başlangıç anında oluşabilecek aşırı yüklemeler ve ani moment değişiklikleri önlenir. Moment kontrolörleri, motorun hızlanma sürecinde momentin belirli bir sınıra kadar düşmesini sağlar ve bu şekilde motorun kalkışı daha yumuşak bir şekilde gerçekleşir.
Ancak, moment kontrolörleri kalkış akımını kontrol etme özelliğine sahip değillerdir. Bu nedenle, kalkış anında motorun çekebileceği akım miktarı kontrol edilemez. Bu durum, bazı uygulamalarda dezavantaj oluşturabilir. Gelişmiş yumuşak yol vericiler, moment kontrolünün yanı sıra kalkış akımını da kontrol edebildikleri için daha geniş bir kullanım alanına sahiptirler.
Moment kontrolörleri, özellikle kalkış anında motorun aşırı yüklenme riskini azaltmak isteyen durumlarda tercih edilebilir. Motorun mekanik yapısını korumak ve enerji verimliliğini artırmak için bu tür cihazlar kullanılabilir. Ancak, kalkış akımının kontrol edilmesi gereken uygulamalarda daha gelişmiş yumuşak yol vericilerin tercih edilmesi daha uygun olabilir.
Açık Çevrimli Gerilim Kontrolörleri
Açık çevrimli gerilim kontrolörleri, elektrik motorunun kalkışı sırasındaki gerilim değişimini önceden ayarlayabilmek için kullanılan cihazlardır. Bu tür cihazlarda kalkış akımı geri besleme sinyali olarak kullanılmaz. Motorun kalkış performansı, kalkış rampa süresi, başlangıç gerilimi gibi parametrelerin seçimine bağlı olarak belirlenir. Açık çevrimli gerilim kontrolörleri, genellikle yumuşak duruş özelliğine de sahiptirler, yani motorun duruş sürecini de kontrol edebilirler.
Açık çevrimli gerilim kontrolörleri, motorun başlangıç anındaki gerilim değişimini önceden programlanmış bir şekilde gerçekleştirir. Kalkış rampa süresi, yani motorun belirli bir gerilim seviyesine yavaşça ulaşma süresi ayarlanabilir. Ayrıca, başlangıç gerilimi de istenilen seviyeye ayarlanabilir. Bu parametreler, motorun kalkış performansını ve davranışını belirler. Motorun yumuşak bir şekilde kalkmasını sağlamak ve mekanik stresleri azaltmak için bu cihazlar tercih edilir.
Açık çevrimli gerilim kontrolörleri, kalkış akımını geri besleme sinyali olarak kullanmayarak çalışır. Bu nedenle, motorun kalkış anında çekeceği akım miktarı kontrol edilemez. Bunun yerine, motorun kalkış süreci başladığında programlanmış gerilim değişimini gerçekleştirirler. Bu tür cihazlar, genellikle motorun hassas başlangıç gerektiren uygulamalarda kullanılır. Motorun başlangıç hızı, tork gereksinimi ve performansı, açık çevrimli gerilim kontrolörlerinin seçilen parametrelerine bağlıdır.
Kapalı Çevrimli Gerilim Kontrolörleri
Kapalı çevrimli gerilim kontrolörleri, açık çevrimli gerilim kontrolörlerinin farklı bir modelidir. Bu tür cihazlar, motor kalkış akımını geri besleme olarak kullanırlar. Motor, kullanıcının belirlediği akım sınır değerine ulaştığında, gerilim sabit bir seviyede kalacak şekilde artışı keser. Akım değeri düştüğünde ise aynı rampalı artışla gerilimi yeniden yükseltmeye devam eder. Kapalı çevrimli gerilim kontrolörleri, motorun kalkış ve duruş süreçlerinde yumuşak geçiş sağlayabilirler ve aynı zamanda motoru koruma özelliğine sahiptirler.
Bu tür soft starterlar, motor kalkış akımını geri besleme sinyaliyle kontrol ederek, motorun kalkış sürecini optimize ederler. Kullanıcı tarafından belirlenen akım sınırına ulaşıldığında, gerilim sabit bir değerde tutularak motorun akımını kontrol altında tutar. Bu sayede motor, kalkış aşamasında aşırı yüklenme riskini minimize eder. Akım değeri düştüğünde, gerilim artışı aynı rampa süresiyle devam ederek motorun istenilen hızda kalkmasını sağlar. Bu özellikler, motorun hassas uygulamalarda güvenli ve istikrarlı bir şekilde çalışmasını sağlar.
Kapalı çevrimli gerilim kontrolörleri, motorun kalkış ve duruş süreçlerinde yumuşak geçiş yapabilme yeteneğine sahiptirler. Bu özellik, motorun mekanik yapısını korur ve enerji verimliliğini artırır. Ayrıca, bu tür cihazlar motoru aşırı akım, gerilim düşüşü ve diğer zararlı durumlardan koruma özelliğine sahiptirler. Motorun güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak ve ömrünü uzatmak için kapalı çevrimli gerilim kontrolörleri tercih edilebilir.
Kapalı Çevrimli Akım Kontrolörleri
Kapalı çevrimli akım kontrolörleri, yumuşak yol verici cihazların en gelişmiş özelliklere sahip olan modelidir. Kapalı çevrimli gerilim kontrolörlerinden farklı olarak, motor akımı kalkış anında anlık olarak kontrol edilir. Temel kontrol büyüklüğü ise motor akımıdır. Bu yöntemin diğer yöntemlere göre üstün olduğu özellikleri;
* Ayar kolaylığı,
* Hassas akım kontrolü
* Değişken yük durumlarına
kolay ve otomatik bir şekilde uyum sağlayabilmesidir.
Kapalı çevrimli akım kontrolörleri, motor kalkışında motor akımını kontrol etmek için geri besleme sinyalini kullanır. Anlık akım ölçümleriyle motorun kalkış anındaki akım değeri sürekli olarak izlenir ve kontrol edilir. Bu sayede motorun kalkış süreci hassas bir şekilde yönetilebilir. Kullanıcılar, bu tür cihazları kullanarak motor akımı parametrelerini istedikleri değerlere ayarlayabilirler.
Kapalı çevrimli akım kontrolörlerinin en önemli avantajlarından biri, ayar kolaylığıdır. Kullanıcılar, motor akımı değerlerini doğrudan cihaz üzerinden veya programlama arayüzü aracılığıyla ayarlayabilirler. Bu, motorun belirli bir uygulama veya yük durumu için optimize edilmesini sağlar. Ayrıca, bu cihazlar hassas akım kontrolü sağlar ve motorun her an doğru akım değerine sahip olmasını sağlar.
Kapalı çevrimli akım kontrolörleri, değişken yük durumlarına otomatik olarak uyum sağlayabilme yeteneğine sahiptir. Motorun çalışma koşullarında değişiklik olduğunda, cihaz hızla akım değerlerini ayarlayarak motorun stabil bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu, motorun güç talebine uyum sağlamasını ve performansının sürekli olarak optimize edilmesini sağlar.
Soft Starter Bypass
Soft starterlar, harici veya dahili olarak iki farklı bypass özelliğine sahip olabilirler. Bypass özelliği, tristörlere paralel olarak konumlandırılmış kontaktörler veya kontaklar aracılığıyla sağlanır. Motor başlatıldığında, öncelikle tristörler devreyi üstlenir ve akım sınırlaması yapılır. Motor nominal akıma ulaştığında, tristörlerin daha fazla yük altında çalışması gerekmez. Bu nedenle enerji tristörler üzerinden alınarak, bypass kontağı veya kontaktörü devreye geçirilir. Bypass kontağı veya kontaktörü, elektrik motorunun yol alma süreci tamamlandıktan sonra kapanır, hata veya durdurma komutu algılandığı durumda ise tekrar açılır.
Bypass özelliği, soft starterın devre dışı bırakılmasını ve motorun doğrudan şebekeye bağlanmasını sağlar. Motor nominal akım değerlerine ulaştığında, tristörlerin sürekli olarak çalışması gereksiz hale gelir. Bypass kontağı veya kontaktörü devreye girerek tristörlerin üzerinden enerji geçişini engeller ve motorun direkt olarak şebekeye bağlanmasını sağlar. Bu sayede enerji kaybı minimuma indirgenir ve soft starterın gereksiz enerji tüketimi önlenir.
Bypass kontağı veya kontaktörü, motorun yol alma süreci tamamlandıktan sonra devreye girer. Bu aşamada, soft starter devre dışı bırakılır ve motor şebekeye bağlanır. Bypass kontağı veya kontaktörü, motorun düzgün bir şekilde çalışmasını sağlar ve motorun performansının en üst düzeye çıkmasını destekler. Aynı zamanda, bir hata durumunda veya motorun durdurulması gerektiğinde, bypass kontağı veya kontaktörü devreyi açarak motorun güvenli bir şekilde durmasını sağlar.
Soft Starter, birçok farklı endüstriyel uygulamada kullanılır. İşte Soft Starter'ın yaygın olarak kullanıldığı bazı alanlar:
• Fanlar: Soft Starter, büyük ölçekli endüstriyel fanların başlangıç akımını azaltır ve motorun yumuşak bir şekilde hızlanmasını sağlar.
• Presler: Pres makineleri, genellikle yüksek güç gerektiren işlemlerde kullanılır. Soft Starter, preslerin motorlarının başlangıçta yüksek akım çekmesini önleyerek ekipmanın daha güvenli bir şekilde çalışmasını sağlar.
• Santrifüj Pompalar: Santrifüj pompalar, sıvı veya gazı hareket ettirmek için kullanılan önemli makinelerdir. Soft Starter, pompaların motorlarının başlangıçta yüksek akım tüketmesini engeller ve aşırı yüklenmeleri önler.
• Pistonlu Pompalar: Pistonlu pompalar, yüksek basınç gerektiren uygulamalarda kullanılır. Soft Starter, pistonlu pompaların motorlarının başlangıçta daha düşük bir akım çekerek daha stabil çalışmasını sağlar.
• Isı Pompaları: Isı pompaları, ısı transferi için kullanılan önemli sistemlerdir. Soft Starter, ısı pompalarının motorlarının başlangıçta yüksek akım çekmesini engeller ve enerji tasarrufu sağlar.
• Vidalı Kompresörler: Vidalı kompresörler, hava veya gaz basınçlandırmak için kullanılır. Soft Starter, kompresörlerin motorlarının başlangıçta yüksek akım çekmesini önler ve aşırı yüklenmelere karşı koruma sağlar.
• Konveyörler: Konveyör sistemleri, malzeme taşıma ve otomasyon süreçlerinde yaygın olarak kullanılır. Soft Starter, konveyörlerin motorlarının başlangıçta yüksek akım çekmesini engelleyerek ekipmanın daha verimli çalışmasını sağlar.
• Bantlar: Endüstriyel bantlar, malzemelerin taşınması ve işlenmesinde kullanılır. Soft Starter, bantların motorlarının başlangıçta yüksek akım çekmesini kontrol eder ve aşırı yüklenmeleri önler.
• Karıştırıcılar: Karıştırıcılar, malzemelerin homojen bir şekilde karıştırılmasında kullanılır. Soft Starter, karıştırıcıların motorlarının başlangıçta yüksek akım tüketmesini önleyerek daha dengeli bir karışım süreci sağlar.
• Kırıcılar: Kırıcılar, malzemeleri küçük parçalara ayırmak için kullanılan makinelerdir. Soft Starter, kırıcıların motorlarının başlangıçta yüksek akım çekmesini kontrol ederek motor ömrünü uzatır.
• Asansörler: Soft Starter, asansörlerin motorlarının başlangıçta yüksek akım çekmesini kontrol eder ve daha yumuşak bir kalkış sağlar. Bu, asansör sistemlerinde daha konforlu bir yolculuk sağlar.
• Yürüyen Merdivenler: Yürüyen merdivenlerde de Soft Starter kullanılabilir. Motorun başlangıçta yüksek akım çekmesini engelleyerek daha güvenli bir çalışma sağlar.
• Testereler: Endüstriyel testereler, malzemeleri kesmek için kullanılır. Soft Starter, testere motorlarının başlangıçta yüksek akım tüketmesini kontrol eder ve daha verimli bir kesme işlemi sağlar.
Bu, Soft Starterın yaygın olarak kullanıldığı bazı alanlardan sadece birkaçıdır. Soft Starter, motorları korumak ve ekipmanın daha verimli çalışmasını sağlamak için birçok endüstriyel uygulamada tercih edilen bir çözümdür.
Soft Starter, elektrik motorlarının başlangıçta yüksek akım çekmesini engelleyerek kontrollü bir şekilde hızlanmasını sağlayan bir cihazdır. Soft Starterın kullanımı, bir dizi avantajı beraberinde getirir. İşte Soft Starter kullanmanın bazı önemli avantajları:
• Motorun başlangıç anında moment ve akımı kontrollü bir şekilde sağlayarak yavaş bir kalkış gerçekleştirir. Bu, ekipmanın ve sistemdeki diğer bileşenlerin daha az yorulmasını sağlar.
• Motorun akım ve gerilimini kademesiz bir şekilde kontrol eder. Böylece ani ve zararlı gerilim veya akım değişimlerini engeller.
• Motorun sık sık dur-kalk hareketlerine uyum sağlar. Bu özellik, uygulamalarda tekrarlayan başlangıç ve duruşlar gerektiren sistemlerde büyük bir avantaj sağlar.
• Farklı kalkış koşullarına uyum sağlar. Bu, motorun farklı yükler altında bile etkili bir şekilde başlatılmasını ve çalışmasını sağlar.
• Motorun yumuşak bir şekilde durmasını sağlar. Bu, motorun duruş süresinin kontrol edilebilmesini ve istenen zamanlamaların yapılabilmesini sağlar.
• Bazı modellerinde frenleme özelliğine sahiptir. Bu özellik, motorun hızlı bir şekilde durmasını sağlar ve duruş süresini kısaltır.
• Genellikle haberleşme protokolleri ile uyumlu olarak tasarlanmıştır. Bu, kontrol sistemleriyle entegrasyonun kolaylıkla gerçekleştirilebilmesini sağlar.
• Motorları korumak için çeşitli özelliklerle donatılmıştır. Aşırı akım, aşırı ısınma, düşük gerilim gibi durumlar tespit edilerek motorun güvenli bir şekilde çalışmasını sağlar.
• Çeşitli uygulama alanlarında kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır. Hem normal hem de ağır çalışma koşullarında etkili bir şekilde çalışabilirler.
Soft Starter kullanmanın bu çeşitli avantajları, motorların daha verimli, güvenli ve uzun ömürlü bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu nedenle, endüstriyel uygulamalarda Soft Starterların yaygın bir şekilde tercih edilmesi anlaşılabilir bir durumdur.
Doğru Soft Starter seçimi, motorların uzun süreli ve doğru bir şekilde çalışabilmesi için son derece önemlidir. Bu nedenle, Soft Starter seçimi yaparken bazı kriterleri dikkate almak gerekmektedir. İşte Soft Starterın doğru bir şekilde seçilmesi için göz önünde bulundurulması gereken önemli faktörler:
Yük Tipi
Yükün tipi, Soft Starter (Yumuşak Yol Verici) seçimi yaparken dikkate alınması gereken önemli bir faktördür. Genellikle yükler, normal şart ve ağır şart olmak üzere iki ana kategoriye ayrılabilir.
Normal şart yük tipine örnek olarak, kompresörler, pompalar, asansörler, kısa konveyör bantları gibi uygulamalar verilebilir. Bu tür yükler, genellikle sabit yük ve düşük moment gerektiren uygulamalardır. Başlangıçta yüksek moment veya moment yüklemesi olmayan bu tür yükler için, Soft Starterlar uygun bir seçim olabilir. Soft Starterlar, bu tip yüklerin başlangıç akımını kontrol ederek motorun daha yumuşak bir şekilde çalışmasını sağlar.
Ağır şart yük tipine örnek olarak kırıcılar, fanlar, mikserler, değirmenler ve uzun konveyör bantları gibi uygulamalar verilebilir. Bu tür yükler, yüksek moment gerektiren, ani yük değişimleri olan ve daha zorlu çalışma koşullarına sahip olan uygulamalardır. Ağır şart yükleri, motorun başlangıçta yüksek moment ve akım gereksinimine sahiptir.
Yükün tipi, Soft Starter seçiminde belirleyici bir faktördür çünkü yükün özellikleri başlangıç momenti ve akım gereksinimlerini etkiler. Soft Starterlar, başlangıçta yüksek moment ve akım gerektiren ağır şart yüklerinde etkili bir şekilde çalışabilirken, normal şart yüklerde daha uygun bir seçenek olabilir. Doğru yük tipinin belirlenmesi, Soft Starterın uygun güç ve özelliklere sahip olmasını sağlar ve motorun daha verimli ve güvenli bir şekilde çalışmasını sağlar.
İşletme Gerilimi
İşletme gerilimi, bir motoru besleyen ve aynı zamanda Soft Starterın ana devresine uygulanan gerilimi ifade eder. İşletme gerilimi, Soft Starter seçimi yaparken dikkate alınması gereken önemli bir faktördür.
İşletme gerilimi, genellikle üretici tarafından belirtilen motorun nominal gerilim değerine eşit olmalıdır. Motorun nominal gerilimi, motorun tasarımına ve çalışma özelliklerine göre belirlenen gerilim değeridir. Soft Starter seçimi yapılırken, motorun nominal gerilimine uygun bir Soft Starter seçilmelidir. Bu, motorun doğru bir şekilde çalışmasını ve performansının optimize edilmesini sağlar.
Ayrıca, Soft Starterın ana devresine uygulanan gerilim de önemli bir faktördür. Bu gerilim, Soft Starterın çalışması için gerekli olan kontrol sinyallerini üretir. Ana devreye uygulanan gerilim, Soft Starterın doğru bir şekilde çalışmasını sağlamak için uygun seviyede olmalıdır. Üretici tarafından belirtilen gerilim aralığına uygun bir besleme gerilimi seçilmelidir.
İşletme gerilimi, motorun ve Soft Starterın verimli bir şekilde çalışmasını sağlamak için doğru bir şekilde belirlenmelidir. Yetersiz veya aşırı gerilim, motor ve Soft Starter üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Bu nedenle, Soft Starter seçimi yapılırken işletme geriliminin uygun değerde olduğundan emin olunmalıdır.
Motor Gücü ya da Akımı
Soft Starter seçimi yapılırken, bağlanacak motorun güç veya akım değerleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bu parametreler, doğru Soft Starterın seçilmesi için önemli kriterlerdir. Motorun tam karşılığı olan güç veya akım değerlerine sahip bir Soft Starter kullanımı, cihazın doğru bir şekilde çalışması için kritik öneme sahiptir. Motorun güç veya akım değerleri, genellikle motorun üzerindeki etikette belirtilir ve bu bilgiler Soft Starter seçimi için temel referans noktalarıdır.
Kontrol Besleme Gerilimi
Kontrol besleme gerilimi, Soft Starter içerisindeki elektronik bileşenleri beslemek için kullanılan gerilimi ifade eder. Bu gerilim, Soft Starterın doğru ve stabil bir şekilde çalışabilmesi için hayati öneme sahiptir.
Kontrol besleme gerilimi, genellikle Soft Starter üreticisi tarafından belirtilen bir değere sahiptir. Bu değer, Soft Starterın içindeki kontrol devrelerini beslemek ve gerekli sinyalleri üretebilmek için gereken gerilimi temsil eder. Kontrol besleme gerilimi, Soft Starterın düzgün bir şekilde çalışabilmesi ve motoru kontrol edebilmesi için uygun bir seviyede olmalıdır.
Yetersiz veya aşırı kontrol besleme gerilimi, Soft Starterın istenilen performansı gösterememesine ve hatta arızalanmasına neden olabilir. Bu nedenle, Soft Starter seçilirken kontrol besleme gerilimi özellikleri dikkate alınmalı ve uygun bir besleme gerilimi sağlanmalıdır.
1 Saatlik Yol Verme Sayısı
Soft Starter (Yumuşak Yol Verici) içindeki tristörlerin aşırı ısınmasını önlemek amacıyla ve özellikle sık dur-kalk yapan motorlarda dikkate alınması gereken bir faktördür. Bu parametre, Soft Starter seçimi yapılırken hesaba katılmalıdır.
Tristörler, Soft Starterın ana devresindeki elektronik bileşenlerdir ve motorun akımını kontrol etmek için kullanılırlar. Sık sık dur-kalk yapan motorlar, tristörlerin hızla açılıp kapanmasına ve bu da ısı üretimine neden olur. Bu durumda, tristörlerin aşırı ısınmasını önlemek için 1 saatlik yol alma ve durma sayısı göz önünde bulundurulmalıdır.
Soft Starter seçimi yapılırken, motorun sık dur-kalk yapacağı öngörülüyorsa, tristörlerin sıcaklık toleransı ve ısı dağılımı dikkate alınmalıdır. Bu, tristörlerin aşırı ısınmasını ve olumsuz etkilerini engellemek için önemlidir. Ayrıca, Soft Starterın üretici tarafından belirtilen çalışma sınırları ve ısı dağılımı bilgileri de göz önünde bulundurulmalıdır.
1 saatlik yol alma ve durma sayısı, Soft Starterın tristörlerin ısınmasını önlemek için ne kadar sıklıkla çalışacağını belirler. Bu parametre, motorun çalışma süresi ve durma süresi göz önünde bulundurularak hesaplanmalıdır. Daha yüksek yol alma ve durma sayıları, daha fazla ısı üretimine ve tristörlerin daha fazla yük altında çalışmasına neden olabilir.
Soft Starter seçimi yapılırken, motorun dur-kalk sayısı ve çalışma süresi dikkate alınarak tristörlerin aşırı ısınmasını önlemek için uygun bir Soft Starter seçilmelidir. Bu, Soft Starterın daha uzun ömürlü olmasını ve güvenli bir şekilde çalışmasını sağlar.
Bypass Özelliği
Bypass özelliği, Soft Starterların içinde ya da harici olarak monte edilebilen bypass kontakları veya kontaktörlerine sahip olmalarını ifade eder. Bu bypass özelliği, Soft Starterın devre dışı bırakılması durumunda motorun doğrudan güç kaynağına bağlanmasını sağlar. Bypass kontakları veya kontaktörleri, Soft Starterın yanında bulunan ve motorun bypass edilerek doğrudan çalışmasını sağlayan bileşenlerdir.
Bypass özelliği, Soft Starter seçimi yapılırken dikkate alınması gereken bir parametredir. Bypass kontaklarının veya kontaktörlerinin dahili veya harici olarak bulunması, maliyeti doğrudan etkileyen bir faktördür. Dahili bypass kontakları veya kontaktörleri olan Soft Starterlar, harici bir bypass devresi gerektirmezler ve kurulum ve bağlantı kolaylığı sağlarlar. Ancak, bu tür Soft Starterlar genellikle daha yüksek maliyetlidir. Harici bypass kontakları veya kontaktörleri olan Soft Starterlar ise, ayrı bir bypass devresi gerektirir ve kurulum maliyetlerini etkileyebilir.
Fazlardaki Tristör Sayısı
Soft Starterların fazlardaki tristör sayısı, 1 faz, 2 faz veya 3 faz kontrollü olarak üretilebilir. Yani, Soft Starterlar 1 fazda, 2 fazda veya 3 fazda tristör içerebilirler. Fazlardaki tristör sayısı, Soft Starter seçimi yapılırken dikkate alınması gereken önemli bir parametredir.
1 faz kontrollü Soft Starterlar, genellikle sadece tork kontrolü özelliğine sahiptir ve akım sınırlama özelliğini büyük ölçüde içermemektedir. Bu tür Soft Starterlar, motorun tek bir fazının tristör kontrollü olduğu anlamına gelir ve diğer fazlar doğrudan motor terminallerine bağlanır. Bu nedenle, bir hat kontaktörü kullanılması gerekebilir. Ayrıca, tüm fazlarda tristör olmadığından dolayı fazlar arasında bir dengesizlik olabilir ve bazı koruma parametreleri tam olarak yapılamayabilir.
2 faz kontrollü Soft Starterlar, hem tork kontrolü hem de akım sınırlama özelliğine sahip olabilirler. Ancak, 2 fazlı Soft Starterların bir fazında tristör olmadığı için bu faz motor terminallerine doğrudan bağlanır. Bu durumda, bir hat kontaktörü kullanılması gerekebilir. Ayrıca, tristörlerin tüm fazlarda olmaması, fazlar arasında bir dengesizlik olduğu anlamına gelir. Bu durum, bazı koruma parametrelerinin tam olarak gerçekleştirilemeyeceği anlamına gelir.
3 faz kontrollü Soft Starterlar, tam kontrol sağlar ve gelişmiş üstün özellikler ile donatılmıştır. Bu tür Soft Starterlar, tüm fazlarda tristör içerir ve her bir fazın kontrolünü sağlayarak motorun daha hassas bir şekilde başlamasını ve durmasını sağlar. 3 fazlı Soft Starterlar, diğerlerine göre daha gelişmiş özelliklere sahiptir ve genellikle daha yüksek fiyatlarla ve daha büyük boyutlarla gelirler. Ayrıca, 3 faz kontrollü Soft Starterlar doğrudan üçgen bağlantıya uygun olabilirler.
Soft Starter seçimi yapılırken fazlardaki tristör sayısı önemli bir faktördür. Uygulamanın ihtiyaçlarına ve motorun özelliklerine bağlı olarak, 1 faz, 2 faz veya 3 faz kontrollü bir Soft Starter seçimi yapılmalıdır. Her bir seçeneğin avantajları ve dezavantajları dikkate alınmalı ve uygun çözüm tercih edilmelidir.
Bağlantı Şekli
Soft Starterı bağlamanın iki farklı yöntemi vardır: direkt bağlantı ve üçgen bağlantı. Genellikle tercih edilen yöntem direkt bağlantıdır, ancak üçgen bağlantı daha az kullanılan bir yöntemdir. Üçgen bağlantı şekli sadece 3 faz kontrollü yumuşak yol vericilerle kullanılabilir.
Direkt bağlantı, Soft Starterın motorun güç hattına doğrudan bağlandığı bir bağlantı şeklidir. Bu yöntemde, Soft Starter motorun güç akışını kontrol eder ve motoru yumuşak bir şekilde başlatır ve durdurur. Direkt bağlantı yöntemi, basit bir kurulum ve bağlantı sağlar ve genellikle daha yaygın olarak tercih edilir.
Üçgen bağlantı ise, Soft Starterın motoru üçgen bağlantı şeklinde bağladığı bir bağlantı yöntemidir. Bu bağlantı şekli, Soft Starterın motorun fazlarını değiştirerek kontrol ettiği bir yöntemdir. Üçgen bağlantı, yalnızca 3 faz kontrollü yumuşak yol vericilerle kullanılabilir ve diğer bağlantı yöntemlerine göre daha az yaygın bir şekilde tercih edilir.
Ortam Sıcaklığı
Ortam sıcaklığı, Soft Starter için önemli bir faktördür ve Soft Starter seçimi yapılırken dikkate alınması gereken bir parametredir. Ortam sıcaklığı, soft starterın 24 saatlik zaman dilimi süresince maruz kaldığı ortalama çevre sıcaklığını ifade eder.
Yumuşak yol vericinin çalışma sırasındaki maksimum ortam sıcaklığı, farklı yumuşak yol verici tiplerine göre değişiklik gösterebilir ve üreticinin belirttiği spesifikasyonlara göre ayrı ayrı kontrol edilmelidir. Her bir yumuşak yol verici tipi, çalışma sıcaklığı aralığına sahip olabilir ve bu aralık, cihazın doğru ve verimli bir şekilde çalışabilmesi için önemlidir.
Koruma Özellikleri
Soft starterların bazı modellerinde gelişmiş ayar parametreleri ve koruma özellikleri bulunmaktadır. Bu özellikler, yol verme ve durdurma işlemlerinin yanı sıra motor kontrolü ve korumasını da içerir. Bu özellikler, Soft Starterın güvenli ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlamak ve motoru potansiyel tehlikelere karşı korumak için tasarlanmıştır.
Bunlardan biri termik korumadır. Soft Starter, motorun aşırı ısınmasını önlemek için termik koruma sağlar. Bu özellik, motorun aşırı yüklenmesi durumunda Soft Starterı devre dışı bırakarak motoru korur.
Tork kontrolü, Soft Starterın motorun başlama sürecini hassas bir şekilde kontrol etmesini sağlar. Bu özellik, motorun başlatma anında yüksek bir torka maruz kalmadan yumuşak bir şekilde çalışmasını sağlar.
Darbeli yol verme, motorun başlatma sürecindeki titreşimi ve etkisini azaltır. Bu özellik, motorun başlangıçta yüksek bir akım çekmesini engeller ve sistemdeki titreşimi minimize eder.
Kilitli rotor koruması, motorun rotorunun kilitlenmesi durumunda motoru korur. Bu özellik, kilitlenme durumunda Soft Starterı devre dışı bırakarak motoru koruma altına alır.
Düşük yük koruması, motorun düşük yük altında çalışması durumunda koruma sağlar. Soft Starter, motorun düşük yük altında zarar görmesini önlemek için uygun önlemleri alır.
Haberleşme özellikleri, Soft Starterın diğer sistemlerle iletişim kurmasını sağlar. Bu özellik, uzaktan izleme, kontrol veya veri paylaşımı gibi işlevleri destekler.
Faz dengesizliği koruması, Soft Starterın fazlardaki dengesizlikleri tespit ederek koruma sağlar. Bu özellik, fazlardaki anormallikleri algılar ve gerekli önlemleri alarak motoru korur.
Analog çıkış, Soft Starterın motorun durumunu izlemek veya kontrol etmek için analog sinyaller sağlamasını sağlar. Bu özellik, ek sistemlerle entegrasyon ve daha hassas kontrol imkânı sunar.
Bu koruma özellikleri, Soft Starterın güvenli ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlar. Seçilen Soft Starter modeli, uygulamanın gereksinimlerine uygun olarak bu özellikleri sunmalıdır. Profesyonel bir yaklaşımla yapılan Soft Starter seçimi, motorun doğru koruma ve kontrolü sağlamak için bu özellikleri dikkate almalıdır.
Kontrol Devresi Gerilimi
Kontrol devresi gerilimi, Soft Starterın başlatma ve durdurma komutlarını kontrol etmek için kullanılan gerilimi ifade eder. Kontrol devresi, Soft Starter ile ilgili komutların iletimini ve işlenmesini sağlar, böylece motorun çalışması istenen şekilde kontrol edilebilir.
Soft Starterlar, genellikle düşük gerilimli kontrol devrelerine sahiptir. Bu kontrol devreleri, düşük gerilimli kontrol sinyallerini kabul eder ve motorun başlatma veya durdurma komutlarını gerçekleştirir. Kontrol devresi gerilimi, bu sinyallerin iletimi ve yorumlanması için önemlidir.
Yukarıda detaylı bir şekilde bahsedilen özelliklerin yanı sıra, üretici kataloglarında bulunan aşağıdaki teknik değerler de kontrol edilebilir:
* İzolasyon gerilimi
* Frekans
* Aşırı yük kapasitesi
* Maksimum yükseklik
* Sinyal rölesi sayısı
* Koruma sınıfı
ve benzeri değerler mevcuttur.
En iyi Soft Starter Markalarından biri olan ABB’nin
* PSR Serisi Soft Starter
* PSE Serisi Soft Starter
* PSTX Serisi Soft Starter
olmak üzere üç temel yumuşak yol verici serisi bulunmaktadır.
ADS Mühendislik olarak, ABB kalitesi ve güvencesi altında sizlere ABB’nin Soft Starter ürünlerini sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. ABB Soft Starterların fiyat bilgilerini buradan öğrenebilir ve kolaylıkla satın alabilirsiniz.